Memnuniyetle görüyorum ki; önümüzdeki TEMAD Genel Merkez seçimlerinde, herhalde 15 kadar liste yarışa girecek gibi...
Nereden mi çıkardım bunu?
Yazılanlardan, çizilenlerden, konuşulanlardan, eleştirilerden, suskunluklardan v.s... Evet bu kaynaklar yeterince ip ucu veriyor bu konuda.
Gerçi bila ücret bir işi yapmak oldukça zor gelebilir bazılarına.
Bazıları; “benim bir bedelim var, bu işler bedava yapılacak işler değil” diyebilirler.
Bazıları; “ben salak mıyım?” da diyebilirler.
"Bu işler delilerin işi" diye haklı serzenişlerde bulunanları da duyuyoruz.
İşte tam da “delilerin işidir bu işler.”
Deliler olmasa eğer, inanın bir çoğunun açlıktan nefesi kokar bu ülkede.
Boğazlarına giren o lokmalar aslında "delilerin" yüzündendir ama onlar kendilerinden olduğunu sanır her şeyi...
Bu işler nasıl "delilerin işi" olmasın ki?
Bedavadan eleştirmek, kahveni yudumlarken çakmak yerine, şimdi kalkacaksın, her sabah işe gider gibi, bazen kendi aracınla, çoğu zaman belediye otobüsleriyle ya da minibüslerle kimi zaman da yayan yapıldak düşeceksin yollara... Kilometlerce yolu kat ederek, bazen aç ve susuz, bazen yorgun argın, bazen de, özel işini gücünü ardında bırakıp yüreğinle o yerlere ulaşacaksın... Her babayiğidin harcı değildir ki bunu yapmak... Olsa olsa "delilerin" işidir bu işler.
Sırtında yumurta kefesi yokken esip gürlemek, hatta camiasının dertlerine çare aramak maksadıyla oralara, o zor görevlere talip olanların; karılarına, kızlarına, yakınlarına utanmadan küfür dahi etme durumuna gelen, kaliteden, seviyeden yoksun, "meslektaş" bile demeye utanç duyacağımız birileri asla bu görevleri üstlenmeye cesaret edemezler ama onlar elbette konumuz dışındadırlar.
İşte oraları "kendi babasının çiftliği" görerek geldiğini iddia edenler, "dur arkadaş!" demek için sadece gevezelik yapmak yetmez, taşın altına gövdeni koymak yakışır sana...
Demokrasi, bir güzel sistemdir. O sistemin işlemesini sağlayan bir sürü faktör vardır. İnsan faktörü vardır, yazılı kuralları vardır, yazısız kuralları vardır, ahlak girer içine, katlanmak girer, sabır girer, irade girer, cesaret girer velhasılı onun içine o kadar çok değer girer ki, birileri bu değerlerin bile değerini anlamadan sadece konuşurlar, sadece yazarlar, sadece eleştiriler, sadece gürlerler...
"Cepten para çıkmıyor, güç sarf etmiyorum, küfür yemiyorum, fırça yemiyorum, patronluk yapan yok, amirlik yapan yok... Otur klavyenin başına, iki sağa salla, iki de sola salla, sonra geç karşısına seyreyle gümbürtüyü."
Vallahi bedavacısın sen... Sen eskiden de böyleydin şimdi de böylesin. Huyun mu değişecek git gide...
Üstünüze alınmayın, sizler de değilsiniz konumuz.
Konumuz; önümüzdeki TEMAD genel seçimlerinde; kendimi bildim bileli eleştirip de; “ulan ayıp ediyoruz be! Biz hep eleştiriyoruz, yani topu kaleye gönderen tarafta yani gol atan durumundayız ve bir kısm meslektaşımız da, aç bila aç bizlerin hakları uğruna doğru ya da yanlış bir şeylerin gayreti içindeler ve hep kalede, topu karşılayan taraftalar. Şimdi görev bizde, önümüzdeki seçimde bizler onların görevine talip olacağız, görev değişikliği yapacağız” deyip, elini taşın altına koymayı düşünen meslektaşlarımızdır.
Hem, hep yönetilen tarafta olmak da şanımıza yakışmaz bizim.... Azmet, çık ortaya ve vur yumruğunu masaya. "Bu defa ben yöneteceğim!" de...
Korkma! İradeni görsünler, vallahi de billahi de bu camianın insanı seni baş tacı yapar. Ama dedikodu yapma, iftira atma, yalancılık etme, küfürbaz olma! Böyle davrananları da bu camia hiç şüphen olmasın ki, hemen anlar.
Son zamanlarda bakıyorum da yazılanlara, çizlenlere baya bir umutlanıyorum.
Tahmin ettiğime göre, şimdiye kadar; sürekli eleştiren, sürekli bedavacılağı seçen, sürekli santrafor görevi üstlenen meslektaşlarımın kaleye geçme niyetlerini görüyor, okuyor, duyuyorum. Baya umutlandım. Baya heyecanlandım. Baya bir sevinçle doldum...
Hadi bakalım görelim sizleri. Kurtarın bizleri...
Hepinize kişisel olarak destek olmazsam namerdim.
Hepinizi Yedi Düvel’e reklam etmezsem yazıklar olsun, hepinizin önünde ceketimi iliklemzsem yuh olsun bana...
Hepiniz benim büyüğüm de olsanız, küçüğüm de olsanız saygılarımı yolluyorum sizelere.
Sevgilerimle kucaklıyorum hepinizi...
Yok, şu an vuranlar hiç bir şey yapmayıp da yine vurmaya odaklanmışlar ve “yapsanıza kardeşim!” “etsenize birader!”, “alsanıza, versenize, sizden bir nane olmaz!” diye avaz avaz ünleyeceklerse, ünlemeye devam edecekelerse, kendi adıma radikal kararlar alıp, ülke içinde kalmak şartıyla izimi kaybettirecek, dağlara, ovalara vuracağım kendimi. Çünkü ben nöbetimi savdım.
Varsın; "tavşan dağa küsmüş" olsun, varsın, "dağın hiç haberi olmasın."
Tayyar Yıldırım
Yorumlar
Tüm Asb.sevdalılarının güçlerini birleştirmeleri artık zorunlu hale gelmiştir.
Yalak olarak tabir edilenlerimiz haricinde bizlerin birbirimizle uğraşma,hakaret etme ve bölünme lüksümüz olamaz.Ayrıca Asb. onur mücadelesi siyaset üstüdür. Bu mücadelede her yol mübahtır. Toplumumuz için yıllardır tüm emek ve uğraş verenlere sonsuz sevgilerimi,saygılarımı sunarım...Her geçen yıl değerlerimizi,meslekdaşlarımızı yitiriyoruz.Kalanların değerini bilelim.Uzun ömürlü olsunlar.Güzel günleri hep beraber görmek üzere ümidimizi lütfen hiç bir zaman kaybetmeyelim.İnanıyoruz,haklıyız.Eninde sonunda kazanacağız.TSK günümüzde daha fazla birlik ve ve beraberliğe muhtaç hale gelmiştir.Toplumumuz için yıllardır tüm emek ve uğraş verenlere sevgilerimle,sonsuz saygılarımı,minnetlerimi sunuyorum.Her şey gönlünüzce olsun...
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için