“Adalet” oyunu oynanırken, “senaryo”yu yazanlar, “sahne”yi daha önceden hazırlamışlar… “Dekor” aynı elden, “suflör” aynı dilden, “aktörler” aynı merkezden, “dublörler” aktörlerin akrabası… “Kostümler” bildik, “kulis” profesyonel, “perde” kalın, “rejisör” dokunulmaz, “roller” önceden belli, sonuç “trajikomik…”
İşte böyle bir tiyatroyu şiirleştirmeye çalıştım.
Bilmem anlatabildim mi?
---0---
Selam söyle Hasan’a
İşine gelmeye gör, sıvazlarlar sırtını
Bir tek hata yapınca toplar pılı pırtını.
Eksiklerin aleni kimse görmez artını
Rağbet sade makama, unvana bir de san’a
Bir bana iki sana, selam söyle Hasan’a!
*****
Sen çalış, “vatan millet”, dur durak yok ha keza,
Fethedilsin sayende uçsuz bucaksız feza.
Doğuştan mı yazılı alnımızda bu ceza?
Paylaşımda yerin yok, köle yöntemi sana,
Bir bana iki sana, selam söyle Hasan’a!
*****
Adalet kimden yana; çıktım, baktım aradım.
Sokakları dolaştım, her bir yeri taradım.
Gördüklerim şaşırttı, adamlıktan ıradım
Gördüysen söyle bana, değer var mı insana?
Bir bana iki sana, selam söyle Hasan’a!
*****
Öğrettiler ceddimin, tarihinden kıssalar,
Taviz vermem doğrudan, urgan ile assalar.
Doğmadan mı verilir, size bunca hassalar?
Ömür bitti dayandım, inayete ihsana,
Bir bana iki sana, selam söyle Hasan’a!
*****
Çalan sensin, kanun sen, solist de sen ozan da,
Yazan sensin, yapan sen, en sonun da bozan da;
Hakkım kalmaz alırım o en büyük mizanda.
Uyacağım elbette, tüzüğüne yasana,
Bir bana iki sana, selam söyle Hasan’a!
*****
Nedendir bilemedim, son günlerde tadım yok.
Kimselere bedduam hiç bir şeye ahtım yok
Niye sana kepçeyle neden bana gıdım yok
Gözüm yoktur paranda, sahip çık sen kasana,
Bir bana iki sana, selam söyle Hasan’a!
Tayyar Yıldırım
Yorumlar
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için