Yıllardır yılan hikayesine dönen Astsubaylara tazminat verilmesi ile ilgili yazıldı, çizildi, bağırıldı, çağırıldı, oldu, olacak, yarın, öbür gün derken, 2017 TEMAD Genel Kurulunda Hamza DÜRGEN kürsüden “Tazminatları ve Göreve başlangıç derecelerini bir yıl içinde çözeceğiz, sözümüz var” dedi. Salonda hazır bulunan amigoları da alkış tufanıyla karşılık verdi. Çıta hayli yukarı konmuştu.
Astsubaylara tazminatlar konusu ilk kez 2013 Yılında Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan Taslak TSK Personel Kanununda somut olarak dillendirildi.
Tasarı ile birinci dereceden maaş alan tüm subay ve astsubayların görev tazminatı alması amaçlanmıştır diyordu. VI Sayılı Makam Tazminatı cetveline de Kıdemli Başçavuş rütbesi eklenmişti. Tabi binbaşıları da ihmal etmemişlerdi.
Genelkurmayın VI Sayılı Cetveline Deniz Kuvvetleri itiraz etmiş Kıdemli Başçavuşların Kıta Tazminatı Cetvelinde Yarbay ile eşit olduğu gerekçesiyle bu cetvelde de aynı şekilde olması gerektiğini teklif etmişti. Hayli umutlanmıştık. Ne var ki bir el bunun hayata geçmesini engellemek için çok çabaladı ve başardılar.
2015 Yılında İntibak düzenlemesi Genelkurmay’a rağmen TBMM Plan Bütçe komisyonunda görüşülen bir teklifin içine eklenip çıktıktan sonra Tazminat konusunu engelleme ve sulandırma çabaları hız kazandı.
Başarılı Astsubay Tazminatı (BAT) adı altında bir tazminat icat edilmesinden, tazminatın yalnızca 24 Yıl Hizmeti olan, 1’inci Derece 4’üncü Kademeden alan, 2 Kademeli Kıdemli Başçavuşlara verileceğine kadar birçok senaryo ortaya atıldı. Ancak TEMAD Yönetiminin ve astsubay toplumunun haklı tepkileri neticesinde bu senaryolar hayata geçirilemedi. Bu konuda haklı taleplerini dillendirenler için “Dedikodu yapıyorlar” dendi. Bunları o günlerde paylaştık.
Tüm bunlar olurken, TEMAD’a operasyon konusunda dönemin Genelkurmay Astsubayı Harun Ağpak ile kol kola olan içimizdeki hainler de bu konularda üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. İntibak Yasasının mimarı olarak FETÖCÜ General Partigöç’ü parlatarak TEMAD’ın rolünü yok saymaya çabaladılar. Sıranın tazminatlarda olduğunu ve yine aynı kişilerin bunu çözeceğini anlatan yazılar ve paylaşımlar yaptılar. İşte bu kişilerin tamamı 2017 TEMAD Genel Kurulunda Hamza DÜRGEN’in en büyük destekçisi olarak ekibinde yer aldılar.
Bu süreçte tazminatların MSB, Genelkurmay, Hükümet arasında gidiş gelişlerine dair o kadar çok bilgi kırıntısı ve paylaşım yapıldı ki. İşte bazıları;
Hamza DÜRGEN göreve geldikten sonra geçmişte yaşanılanlardan hiç ders almamış olacak ki “Başarılı Astsubay Tazminatı”nı yeniden gündeme getirdi. Ancak tepkiler üzerine bu adı bir daha kullanmadı.
Bir önceki yazımızda, TBMM Başkanlığına 22.01.2021 tarihli 44 Maddelik “Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” verildiğini, Teklifte “Göreve Başlangıç Dereceleri” ve “Tazminatlar”dan hiçbirinin yer almadığını ancak TEMAD Genel Başkanlığının sitesinden yayınladığı metnin peşine bu iki konu ile ilgili üstünkörü hazırlanmış tekliflerini paylaşarak sanki bunlar da gündemdeymiş gibi algı operasyonuna başladığını, yazmış ve “Anlayacağınız, umudumuz 2015 Aralık ayında intibak düzenlemesinde olduğu gibi, bu teklifler Komisyonlarda görüşülürken verilecek önergelerle “Göreve Başlangıç Dereceleri” ve “Tazminatlar”ın Yasa Teklifine eklenmesine kaldı.” Diye de eklemiştik.
Komisyon görüşmeleri tamamlandı. Umduğumuz olmadı. TEMAD Genel Başkanı da kendi sosyal medya hesabından üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi.
Defalarca söz verip sözünün gereğini yerine getirmeyenlere tepkisi ancak "üzüntü verici" sözleriyle sınırlıydı. Kim bilir belki de bizim bilmediğimiz bir sebebi vardır bu alçak sesle sızlanmaların.
TEMAD Yöneticilerinin, Göreve Başlangıç dereceleri ile ilgili hazırladıkları teklif metninden kaynaklanan endişe ve eleştirilerimizi geçen yazımızda belirtmiştik. Geçen yazımızda bahsetmediğimiz bir diğer husus ise TEMAD'ın açıklamasındaki
"Astsubay Meslek Yüksek Okulları 694 sayılı KHK ile hazırlık sınıfı dâhil 3 yıla çıkarılmıştır. (Liseden sonra 3 yıl öğrenim). 926 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerle Subay ve Astsubay kaynaklarının eğitim durumu (fakülte ve yüksek okul mezunları şeklinde) aynı olmuştur." şeklindeki iddiadır.
694 Sayılı KHK'da geçen hazırlık sınıfı ibaresi 1325 sayılı "ASKERİ OKULLAR, ASKERİ ÖĞRENCİLER, ASKERİ FABRİKALAR VE BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN" a getirilen öğrenci harçlıkları ile ilgilidir.
Ne bu düzenlemede ne de 4752 Sayılı "ASTSUBAY MESLEK YÜKSEK OKULLARI KANUNU"nda AMYO'lara Hazırlık sınıfı eklendiğine dair bir düzenleme yoktur.
926 Sayılı TSK Personel Kanununun 79'uncu maddesinde ise ; "Kendi nam ve hesabına Genelkurmay Başkanlığı tarafından tespit edilecek fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarını bitirdikten sonra muvazzaf astsubay olmak için başvuranlardan, temel askerlik eğitimini başarıyla bitirip muvazzaf astsubay nasbedilenlerin, hazırlık sınıfı ve sınıfta kalmalar hariç olmak üzere astsubay meslek yüksek okullarından yıl itibariyle fazla olan öğrenim süreleri, kıdemlerinden sayılır ve bunların hangi rütbelerde ne kadar eksik bekletilecekleri yönetmelikte gösterilir." denilmektedir.
Bahsedilen Hazırlık Sınıfı Astsubay Meslek Yüksek Okulları ile ilgili değil sivil Fakülte veya MYO'ları bitirdikten sonra Muvazzaf Astsubay olanların kendi nam ve hesabına okuduğu HAZIRLIK SINIFIdır. Hazırlık sınıflarının rütbe ve kıdemden sayılmayacağı ise açıkça belirtilmiştir.
Göreve başlangıç dereceleri ile ilgili haklı talebimize gerekçe olarak, bu şekilde maddi gerçeklerden uzak, hayal ürünü metinler kaleme almak ancak cehaletle mümkün olabilir.
Tazminatlarla ilgili hazırladıkları metin ise başka bir ucube.
Tazminatla ilgili Madde Gerekçesinde “Göreve Başlangıç Derecesi”nden bahsetmişler. Bu teklifi hazırlarken ne kadar ciddi olduklarının göstergesi olarak şurada dursun.
Madde metni ise ayrı bir facia.
“Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’na mensup ve aşağıdaki rütbelere sahip astsubaylara orgeneral aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarı ile çarpımı sonucu bulunan miktarda Kıdemli Astsubay tazminatı ödenir.” demişler. Tabi "hizalarında yazılan yüzde oranları ile çarpımı" demeyince ucube bir teklif çıkmış ortaya.
İşte tam bu nedenle “istemesini bilmek” tabirini kullandım. Siz önce doğru dürüst bir teklif hazırlamalısınız ki karşınızdaki sizi ciddiye alsın. Eğer 28.01.2021 Günü yapılan komisyon görüşmelerinde teklifleri bu haliyle verdilerse vay halimize.
Bir önceki yazımızı facebook sayfalarında paylaşınca Ali ÖZBEN isimli bir meslektaşımız tüm paylaşımların altına TBMM dilekçe komisyonunda olan bir metne destek isteyen yorumlar paylaşmaya başladı. Bu teklifi kimin hazırladığını ve içeriğini sordum. Kendisinin hazırladığını TEMAD’ın da paylaştığını belirtip özelden metni gönderdi inceledim.
Madde metni TEMAD’ın paylaştığı gibi değildi. Daha ciddi hazırlanmıştı.
Diyordu ve altında da TEMAD’ın yayınladığı cetvelin aynısı vardı.
Tek cetvel olmasının sıkıntılı olduğunu, Kd. Üçvş ve Üstçavuş rütbelerinde 3 yıllık ve 6 yıllık bekleme süresi olan Astsubaylar arasında adaletsizliğe yol açacağını bu nedenle iki ayrı cetvel hazırlanarak bu adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini söyledim.
Aldığım cevap; “onlarda rütbesine gelince alır...geçsinde MSB komisyonu iki rütbeye ayırsın” şeklinde oldu.
İşte TEMAD’ın paylaştığı teklif ve bu teklifi hazırladığını söyleyen arkadaşımızın hali pür melali.
Düşünsenize; birisi 18 yılda bu tazminatlara ulaşırken diğeri 24 yılda ulaşacak ve biz bu düzenleme olursa hakkımızı aldık diye sevineceğiz. Hak, hukuk adalet ararken yeni bir adaletsizliğe yol açacak talepte bulunmak nasıl açıklanabilir, böyle bir talebe nasıl destek verilebilir ki?
Ne diyelim; hak istemesini bilmeyen Hamza DÜRGEN ve ekibi TEMAD çatısı altında bu hususlarda bilgi birikimi olanları birer birer ihraç ederek tasfiye etmiş ve sonunda, adını yıllardır ilk kez duyduğumuz bir meslektaşımızın yarım yamalak hazırladığı yarım yamalak metinlerle “2021 yılı Ocak ayında güncelleyerek Bakanlık yetkililerine sunduğumuz (aşağıdaki) taleplerimizle ilgili azim ve kararlılığımız bu konularda da yasal düzenleme yapılıncaya kadar sürecektir.” Şeklinde paylaşımlarla azim ve kararlılığını(!) göstermektedir.
Bu arada aldığımız duyumlara göre 2016 Yılında TSK Terfi Sistemi ile ilgili yapılmaya çalışılan düzenlemeler yeniden gündeme gelmiş. 12 Şubat 2016'da yazdığımız "Genelkurmay Asubaylara Tazminatta Hala Netleşemedi" başlıklı yazımızda bahsettiğimiz binbaşılara tazminat kotarma çalışması yeniden gündemde. O tarihte paylaştığımız yazıda şöyle demişiz;
"Bunun yanında Genelkurmay Başkanlığının "binbaşılara tazminat kotarma projesi" olan “Üst Rütbeli Subayların nitelik ve nicelik etkinliğinin arttırılması projesi” çalışmalarının da sona yaklaştığını sosyal medya paylaşımlarından takip edebiliyoruz. Albayların 31 yıl olan azami hizmet süresini 30 yıla indirip binbaşıların 5 yıllık bekleme sürelerini 6 yıla çıkarma ve bunun karşılığında binbaşılara 600-700 TL civarında makam/görev tazminatı verme projesindeki “Ek mali yük getirmez” notunu da tekrar hatırlamakta yarar var. Hala asubaylara sicil ve yıl şartına bağlı tazminat icat etmeye çalışılırken binbaşılara hiçbir şarta bağlı olmayan bir tazminat teklif edilmesi samimiyetsizliğin göstergesidir."
İşte o tarihte paylaştığımız şema;
Anladığım kadarıyla, şimdi yine benzer gerekçelerle aynı proje, farklı anlatımlarla yeniden gündeme geliyor. Aldığım duyumalara göre "Yarbay ve albay rütbelerine otomatik terfie son verilerek liyakat ve performansa dayalı, kadro tabanlı objektif kriterleri esas alan, üst rütbelerdeki birikimin kontrol altına alındığı bir yapının uygulamaya konacağı, Terfi edemeyen binbaşı ve yarbaylara, ilave emeklilik özlük hakları verilmek suretiyle TSK’ya bağlılıklarını kaybetmeden sistemden ayrılmalarına imkân sağlanacağı," şeklinde bir gerekçe öne sürülüyormuş. Binbaşılara, Görev tazminatının yanında, Kadrosuzluk tazminatını da vermeyi hedefleyen bir çalışma olduğu anlaşılıyor.
Aynı çalışma ile Astsubayların terfi sistemi de değişecek ama TSK’ya bağlılıklarını kaybetme riski ile ilgili ne "kadrosuzluk tazminatı" ne de başka bir iyileştirmeden söz edilmediği de duyumlarımız arasında.
TEMAD büyük ihtimalle böyle bir çalışmadan bihaber ve uyduruk teklif çalışmaları ile Astsubayları oyalamakla gün geçiriyor. Geç olmadan bu çalışmanın metnine ulaşıp müdahil olmadıkları takdirde atı alan Üsküdar'ı geçecek ve biz seyretmeye devam edeceğiz.
Ezcümle; dördüncü yılına giren ve bu güne kadar hak mücadelesi ile ilgili en ufak bir kararlılık göstermeyen ve en ufak bir kazanım elde edemeyen, geçmişte mücadeleye emek vermiş insanları TEMAD’dan ihraç ederek uzaklaştıran Hamza DÜRGEN yönetimin hala “azim ve kararlılık” palavrası ile astsubay toplumunu oyalamasına DUR demenin zamanı geldi geçiyor.
Kalın sağlıcakla.
Halil ERGENLİ
