Muvazzaf olanların tamamı kanunen OYAK üyesi olmak mecrubiyetindedir ancak, emekli olanlarımızın üyeliği kendi isteklerine bağlıdır. Bu nedenle, OYAK Üyesi olalım ya da olmayalım, OYAK bünyesinde çalışan personelin "demografik" yapısını hep merak etmişizdir.
Genel kanaat; “OYAK bünyesinde çalışanların önemli bir bölümünün muvazzaf ya da emekli olmuş generallerin ve subayların yakınlarından müteşekkil olduğu, özellikle de emekli generallerin ve subayların istihdam edildiği” yönündedir.
Şahsen ben de bu merakı üzerinde bulunduran bir meslektaşınızım. OYAK'ın; yönetim, denetim ve idari sisteminin mutlaka daha düzenli ve adaletli bir duruma getirilmesini talep etmekle birlikte OYAK Kurumumuzun faaliyetlerine devam etmesinden yanayım. Yoksa bizi mecburi tasarrufa yönlendiren bir başka kurmumuz yok. Biz de kendiliğimizden o anlamda bir tasarrufa yönelmeyiz diye düşünüyorum.
Biz toplum olarak genellikle hep duyumlarla mukabele eden, bu yönde yorumlar yapan ve yine duyumlarla yargıya varan bir özelliğe sahibiz.
Bu yargılarımızı doğrulamak ve belgelendirmek için ufak bir çalışma yapmamız yeter halbuki. Ben de seneler önce böyle bir çalışma yapmıştım ve sizlerle paylaşmak istedim.
Gerçi biz Astsubay toplumu, diğer meslek erbabına nazaran bu konuda daha duyarlı ve çalışkan bir toplumuzdur.
Buna en güzel örnek olarak; son zamanlarda SGK’nın biz Astsubayların hak arayışlarından bunaldığını ve bunalma yüzünden en haklı olduğumuz 18 Yaş Altı Sınıf Okulları davalarında bile nasıl bir yöntem izleyeceğine dahi karar verememiş olmasını gösterebiliriz.
“Bir şey hakkınsa, verilmesini bekleme almaya çalış.” (Serhat Kestel) diyerek asıl konumuza dönelim.
Şimdi OYAK’a sorduğum sorular ve OYAK İdaresinin sorularıma vermiş olduğu cevapları sizinle paylaşmak istiyor, cevaplar üzerindeki değerlendirmelerinizi size bırakıyor ve tüm meslektaşlarıma sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
NOT: Veriler 2011 yılına aittir.
Tayyar Yıldırım