"Emir", öyle bir anlam ile taçlandırılmış ki; Allah'ın fermanını dahi ikinci plana iter duruma getirilmiştir.
Askeri kuralların tam bir itaatle uygulanması, "emrin" asla bozulamaması, yerine ise, ifa edilmekten başka çarelerin ikame edilememesi, işte 15 Temmuz sonuçlarını da beraberinde getirdi.
Yasalar, "yasalara aykırı emir verilemez" kaidesine haiz olsa da; ucube sicil yönetmelikleri, "fi tarihinden" kalma Ceza ve TSK Personel Kanunları, her daim üstün hukukunu kollayan, 50 yıllık İç Hizmet Kanunu ve yapılan düzenlemelerde, evrensel hukuk kuraları ve insan haklarını tam anlamıyla gözetmeyen ve çala kalem hazırlanan Disiplin Yönetmelikleri her defasında astı mağdur eder tarzda ama üstü de; "ben ne imişim be..." pozisyonunda gösteren bir şekilde hazırlanan mevzuat...
Biz Asubaylar, yıllardır tecrübe ettiğimiz ve bizzat yaşayarak gördüğümüz adaletsizliklerin çözümü için; avazımızın çıktığı, boğazımızın yırtıldığı kadar bağırmaktayız ama bizlerin sesini duymamakta ısrar edenler, ne acı bir tecellidir ki; kendileri de aniden hukuksuzluğa muhatap oluverdiler.
Yine, bu hukuksuz fiiliyatlardan kendilerinin kurtaranlar hep Asubaylar oldu...
Atalarımız, neredeyse hiç boş söz söylememişlerdir.
"Bir musibet, bin nasihatten daha evladır."
Haydi öyleyse, daha gerçekçi ve 15 Temmuzlara yol açmayan bir sistemi oluşturalım el birliğiyle...
Tayyar Yıldırım
Yorumlar
Önerim tüm memurlara ve kamu işçilerine emekli olduklarında görevdeyken ki maaşının %75'i oranında emekli maaşı bağlanmasıdır.
Böylece hem eşitlik sağlanacak,hem de adalet.Biz, subaylarla aynı işi yani askerlik yapmıyor muyuz? Farklı kurumda,farklı iş yapıyoruzda bizim mi haberimiz yok.
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için