Emekli Asubaylar : Ramazan Özyurt Bey. Değerli Meslektaşımız.  Sizi tanıyan tanıyor ama, “ tanımayanlara da tanıtır mısınız kendinizi?” desem neler söylersiniz?

Ramazan Özyurt : Değerli Meslektaşlarım, öncelikle sizleri saygı ile selamlıyorum. Bana sitenizde yer vermenizden dolayı şükranlarımı sunuyorum. 1964 yılı baharında Niğde ili, Altunhisar Kazasının Ulukışla Kasabasında dünyaya gelmişim. Memur bir babanın Altı çocuğundan dördüncüsüyüm. İlk ve ortaokulu köyümde okudum. Lise tahsilimi Askeri okulda tamamladım. Assubay olarak Yurdumuzun değişik coğrafyalarında görev yaparak 2004 yılında emekli oldum. 1993-1997 yılları arasında İktisat Fakültesini bitirdim. Sevim Hanımla evliyim. Burcu (Eczacı) ve Güneş (Doktor) adında iki kız babasıyım. 2000 li yılların başında amatör ud çalarak başladığım çalışmalarım, 2010 yılında beste yaparak devam ettiğim müzik hayatım benim için vazgeçilmez bir tutku haline dönüşmüştür. Günümüze kadar hepsi birbirinden kıymetli yurdumuzun değerleri olan yaklaşık 80 civarında şairin güftelerini besteledim.  

E.A. : Sizi tanıyanlar, sevgi dolu bir yüreğinizin olduğunu biliyor. Zaten müzikle uğraşıyor olmanız o yüreğin nelerle dolu olduğunun da göstergesi... Bu hal,inizden esinlenerek soralım; bestekârlık bir meslek midir? İsteyen herkes bestekâr olabilir mi? Bu konuda da bilgi verebilir misiniz?

R.Ö. : Bestekârlık kurumsal anlamda bir meslek değil, çünkü bunun okulu yok. Ancak kendimden örnek vermem gerekirse; benim beste ile buluşmam,  naçizane bu yöndeki yeteneğim 2010 lu yıllarda başladı. Yani sizdeki bu yeteneğin eğer varsa ne zaman nerde çıkacağı belli değil bir takvimi yok. Allah tarafından size bahşedilen bir yetenek diye düşünüyorum. Ancak bu yeteneğin çeşitli eğitimler ile desteklenmesi gerekiyor. Bu sebeplerle “isteyen herkes bestekâr olur” desem yalan olur. 

E.A. : Sizce bir insan dünyada mutlu olmak için neler yapmalıdır? Siz de emekli bir insansınız. Emekli bir insanın hayata küsmemesi için neler yapmasını tavsiye edersiniz?

R.Ö. : Bir insanın mutlu olabilmesi için sevdiği insanlarla birlikte sevdiği işleri yapması, doğru ve düzgün kişilerle iletişim kurması, yaşamına anlam katacak hobilerle uğraşması ve yaşama pozitif olarak bakması, baktığı her şeyde önce güzelliği araması. Her şeyden önce İnsan; “artık emekli olabilirim” kararını verdiğinde geriye ve ileriye dönük hiçbir endişesinin kalmaması gerekir ki rahat bir emeklilik geçirebilsin. Emeklilik şu anlama gelmemeli, “öğleye kadar uyku öğleden sonra kahvehane” ! Hayata küsmenin karamsarlığın temel nedeni eve bağlı kalma ve artık işe yaramama hissidir. Bu sebeple mutlaka çeşitli uğraşlar, hobiler edinmeliyiz. Topluma ve bireye zararlı olmayan genel ahlak düzenini bozmayan her şey olabilir. Sosyal sorumluluk çerçevesinde çeşitli dernek faaliyetleri ve her türlü sosyal aktivite olabilir. Kısacası” ben daha ölmedim, hayatın içindeyim “diyebileceği her türlü etkinlik, yani AKTİF EMEKLİLİK diyebiliriz.

E.A : Sizce dostluk nedir? Etrafınızda “dost” diyebileceğiniz kimseleriniz var mı, onlar için, onların uğrunda neler yapabilirsiniz?

R.Ö. : Dostluk için; beşeri ilişkilerde her şeyinizi paylaştığınız, ortak değerlere inandığınız, yakın arkadaşlar, gönüldaşlar  diyebilirim. Tabii ki “dost” diyebileceğim çok dostum var. Ben de zaten dostlarımla varım. Menfaate bağlı bir dostluk olmamak kaydı ile “dostum” dediğim herkes için her şeyi yapabilirim. Dostluk üzerine çok sevdiğim Merhum Usta Şairimiz Nazım HİKMET’ in bu şiirini paylaşmak istiyorum;

Biz haber etmeden haberimizi alırsın,

yedi yıllık yoldan kuşkanadıyla gelirsin.

Gözümüzün dilinden anlar,

elimizin sırrını bilirsin.

Namuslu bir kitap gibi güler,

alnımızın terini silersin.  

O gider, bu gider, şu gider,

Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın

E.A. : Hayal kurar mısınız? Kısaca hayal dünyanızdan bahseder misiniz? Hayatınızda yapmak isteyip yapamadığınız ya da yapabildikleriniz şeyler nelerdir?

R.Ö: Hayal insanlığın olmazsa olmazı. Zaten bizi, hayallerimiz sürükler tozlu yollara, çiçeklerle bezeli kırlara, şehirlere, köylere, sevdalara, hüsrana, başarıya, yenilgiye kısacası hayatın gerçeğine, ta kendisine.  O kadar çok şey yapmak isterdim ki, inanın saymakla bitiremeyeceğim kadar.

E.A. : Aşka inanır mısınız? Sizce aşk nedir? 

R.Ö: Sevdiğinizle beraber çok acıktınız ve yemek yemeye bir kebap evine gittiniz. Karşılıklı bir masaya oturdunuz, birer buçuk İskender söylediniz. Yemekler bütün ihtişamı ile masaya geldi. Hızla yemeğe başladınız ve iki lokmada karnınız doydu yani lokmalar boğazınızda düğümlenmeye başladı. Evet bu olmuşsa “aşk başlamıştır” diyebiliriz. Ben aşkı; “masum, saf, temiz ve eşsiz sevgi” olarak tanımlarım.   

E.A : Güven nedir? Kimlere güvenirsiniz?

R.Ö: Güven; birine en ufak bir kuşkuya mahal vermeden, koşulsuz inanma diyebilirim. Maalesef günümüzde kardeşin kardeşe güvenmediği, komşunun komşuya güvenmediği, kimsenin kimseye güvenmediği bir ortamdayız. 

E.A.: Tekrar bestelerinize döner isek, sözlerini kendinizin yazdığı besteleriniz var mı, TRT repertuarına girmiş ve tabiri caiz ise “dillere düşmüş” besteleriniz hangileridir? Bu konuda, bestelerinizi derleyip toparladığınız bir kitabınızın olduğunu biliyoruz. Bundan da söz eder misiniz?

R.Ö Kendi yazdığım şiirlerimden de bestelediğim eserlerim var. Bu gün itibari ile 400 civarında eser besteledim ve bestelemeye de devam ediyorum. Bu eserlerimden 8 Adedi TRT repertuarına girdi. Bunlar;

SEN VE İSTANBUL,

İLK GÜNKÜ GİBİ,

YÜREĞİM GEVEZE,

ÖZLÜYORUZ SENİ ATAM,

İLK BUSESİ O İLK AŞKIN,

GECENİN ISLIĞI,  

GEÇİT VERMEZ O KALBİNDEN GEÇER GÖNLÜM GEÇER AŞKLA,  

SEVİYORUM HAYAT SENİ.

Evet “RENK RENK NAĞMELER” isimli bir repertuar kitabım çıktı. Arzu edenler internet üzerinde temin edebilirler.

E.A. : Son olarak insanlara ne gibi bir mesaj vermek istersiniz?

 R.Ö: Değerli meslektaşlarım sizlere her türlü hedeflerimizin gerçekleştiği, mesleki sorunlarımızın çözüldüğü, Adalet terazisinin dengeye geldiği bir gelecek diliyorum. Aktif emekliliğe devam

E.A. : Değerli vaktinizi ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için teşekkür ediyorum. Artık Emekli Asubaylar Sitemiz adına bu röportajı yapmış olmamdan dolayı, benim de bir şiir çalışmamı beste yaparsınız inşallah. Tekrar çok teşekkür ediyorum.

R.Ö: Değerli meslektaşlarım sitenize beni konuk ettiğiniz için ben çok teşekkür ediyorum. İnşallah bestelerim efendim. Tevazuu, Saygı, Sevgi, Dürüstlük ve Hoşgörü erdemlerimiz olsun. Sağlık, huzur ve esenlik sizlerle olsun. Saygılarımla.

Röportajı Hazırlayan: Tayyar Yıldırım