Bir derin merhaba herkese…

Serinlikler yüreğinize…

Güzellikler, tatlı diller, hoş gülümsemeler çalsın kapınızı.

Dertlerinize ilaç olsun her esen rüzgâr…

Sıkıntılarınızı alsın seher yelleri.

Güneşin sıcaklıkları dolsun içinize.

Yıldızlar ilham olsun, ay parlasın üstünüzde…

Bahar esintileri dolsun odalarınıza.

Yokluk ve yoksulluktan azade olun. Sadece maddi zenginliklerle değil, yürek zenginlikleri de bırakmasın peşinizi.

Mahzunluk, mütevazılık sizden yana olsun. Sizi üzenlere bile sevgi ile yaklaşın.

Varsın tüm hışmıyla gelsinler üstünüze. Varsın günahınızı alsınlar. Varsın el âleme sizi rezil etme seanslarını sıklaştırsınlar, ihtiraslarını tatmin etsinler üstünüzden.

Varsın yeteneklerini(!) sergilesinler an be an.

Varsın başarılarınızı kıskansınlar, siz çalışmaya devam edin.

Duymamazlıktan gelin ama “aklımdasınız” demeyi de unutmayın. Her an “farkında” olduğunuzu yansıtın hem başarılarınızla, hem de sürekli olarak yaptığınız çalışmalarınızla…

“Utanma” hasletine duçar olmayanların tavrıdır o tavırlar.

Yüzünüze söyleyemediklerini başka yöntem ve tavırlarla birilerinin gölgesine sığınarak söylemeye, yapamadıklarını yapmaya uğraşırlar onlar.

Belki de yapacakları bir şey olmadığındandır bu tavırları.

Siz dosdoğru olmaya, dosdoğru söylemeye, dosdoğru yazmaya, dosdoğru ve dimdik durmaya devam ediniz.

Her türlü insani değeri kullanmaya, yaşamaya azmedin, olaylar karşısında sabredin, doğru bildiklerinizle hükmedin.

Ben mi?

Ben mi ne yapıyorum?

Size dediklerimi uygulamaya çalışıyorum ama bazen de boğazıma kadar doluyorum ama gerisin geri yutkunuyorum.

Her şeyi şimdi konuşacak değiliz ya…

Uzun zaman sizlerle sohbet etme imkânı bulacağım bu köşemde, sizlerden tavsiyeler, hatırlatmalar, eleştiriler bekliyorum.

Tecrübelerinizi, yeteneklerinizi, güzellikleri, iyilikleri paylaşmak, ister mesleki, isterse yaşamsal sorunlarımızla alakalı olarak hasbıhal etmek arzumu sizlere bildiriyor,

Saygılar sunuyorum.