05 Aralık 2021 tarihi iki önemli STK’nın genel kurullarının yapıldığı gündü. Ankara’nın birisi Baro Temsilcisi avukatlardan diğeri TEMAD Delegelerinden oluşan misafirleri vardı. TEMAD (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) ve TBB (Türkiye Barolar Birliği) son dönemlerde yöneticilerinin tarzı ve başında bulundukları STK’yı siyasi iktidarın güdümüne sokma çabaları nedeniyle hayli benzeşiyordu.
TBB Başkanı, neredeyse tüm baroların karşı çıktığı ikili baro ve temsilde adalet ilkesini hiçe sayan yasal düzenlemeye karşı olmasına rağmen bu siyasi projeyi destekledi. Bu uygulamaya karşı Ankara’ya yürüyen baro temsilcilerinin Ankara girişinde engellenmesine de seyirci kaldı.
TEMAD’ın Genel Başkanı ise önce 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde katıldığı bir seçim organizasyonunda yaptığı konuşma ile bu tavrını açıkça ilan etti. Bu tavra karşı eleştirel yaklaşan birçok şube başkanı, delege ve üyeyi de hukuksuz bir şekilde ihraç etti. Bu yetmezmiş gibi TEMAD’ı işlevsizleştirme projesi olan Federasyon kurulması girişimlerinin önce koltuk değneği oldu sonra da genel kurul gündemine federasyona girme maddesini getirerek TEMAD’ı bu cenderenin içine sokmaya çalıştı. (Videoyu izlemek için küçük resme tıklayınız)
Her iki STK’nın Genel Kurulunda mevcut yöneticilerinin karşısında güç olarak durabilecek iki genç aday dikkat çekti. Bunlardan birisi TBB Başkan adayı Erinç Sağkan diğeri de TEMAD Genel Başkan Adayı Cengiz YILDIRIM’dı.
Her iki adayın konuşmalarında kesişen hususlar dikkat çekiciydi. Erinç Sağkan “Biz birliği yönetmeye değil birlikte yönetmeye adayız. Ortak akılla çalışacağız.” diyordu. Cengiz Yıldırım da “Genel Merkezin görevi şubelerin işine karışmak değil birlik ve beraberliği tesis etmektir. TEMAD Şubelerinin yönetilmeye değil organize edilmeye ihtiyacı var. Biz yönetmeye değil birleştirmeye adayız” diyordu konuşmasında.
Her iki aday da kürsü hakimiyetleri ile göz doldurdu. İki STK’dan TBB’de bu söylem kabul gördü, TEMAD’da ise “Dediğim dedik çaldığım düdük. Ben hukuksuz da olsa bildiğimi okur ve yaparım beğenmiyorsan mahkemeye gidersin.” Diyen zihniyet yeniden seçildi.
TEMAD’da neden bu sonuçla karşılaştık derseniz kısaca anlatayım.
TEMAD Delegesinin önemli bölümünü oluşturan büyük şubeler yapılan pazarlıklarla Yüksek Kurullarda verilen payelerle zaten oylarının rengi belli olarak gelmişti Genel Kurula. Nitekim sonucu delegenin hür iradesi değil koltuk uğruna ipotek edilen şartlı irade belirledi. (Listede kırmızı çizgi ile işaretlenenler)
Seçilen listede Bir ilginç husus vardı ki ne etik kurallarla ne de başka türlü açıklanmayacak iki aday dikkat çekiciydi. Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı Süleyman KALYONCU ve Yönetim Kurulu Üyesi Fikriye KALYONCU. Ne güzel değil mi? Hanımefendi Yönetim Kurulunda icra makamında, beyefendi ise bu icraatları denetleyecek kurulun başında. Sevsinler sizin STK’cılık oyununuzu. (Listede Mavi okla işaretlenenler)
Gelelim bile bile lades anlamına gelen çoklu adayla mevcut yöneticilerin karşısına çıkma meselesine.
Bir önceki yazımızda köprüden önce son çıkış deyip uyarmıştık. Aslında aylardır birçok meslektaşımız uyarıyor. Bu parçalı yapı ile bu yönetimin değiştirilemeyeceğine dikkat çekiyordu. Özellikle Önceki Genel Başkan Ahmet KESER’in etkili müdahalesi ve Güçlü adaylardan Sn. Mustafa Değirmenci ile bir şekilde bir araya gelip bunun yaratacağı sinerji ile sonuç alınabileceğini özel görüşmelerimizde hep dile getirdik. Ne yazık ki bunu başaramadık.
Mustafa Değirmenci’nin salona alınmaması, divan heyetinin ihraçların görüşülmesinin seçimden önceye alınması yönündeki önergeyi yok sayması neticesinde aylar önce gerçekleşmesi gereken birleşme salonda gerçekleşti ve Sn. Değirmenci Sn. Cengiz Yıldırım lehine çekildiğini açıkladı. Heyecanlandık. Ancak oylamaya kısa bir süre kala yapılan bu birleşme gerekli sinerjiyi yaratmaya yetmedi.
Diğer üç adayın aldığı oy ortada. Kendilerinin şapkayı önlerine koyup adaylık ısrarı ile neye yol açtıklarını değerlendireceklerini umuyorum.
Genel kurul kapısına yapılan Çevik Kuvvet ve Özel Güvenlik yığınağı TEMAD tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bun ca şamataya rağmen ne yazılı ne görsel basında TEMAD seçimlerinin yer almaması ise Derneğin düşürüldüğü durumu göstermesi bakımından önemlidir.
Benim ihraç sürecimi tüm detayları ile bilen, yaşanan hukuksuzlukların tanığı olan Şube başkanının bu konuda söz almaması, gıyabımızda ihracımın onaylanmasını da vardır bir hayır deyip sineye çekiyorum...
Delegasyonun tüm olumsuzluklara rağmen Federasyona katılma hususunda yetki vermemesi olumlu bir gelişmedir. Gayrimenkul alım satım yetkisi verip ipotek yetkisi verilmemesi ise tam bir garabettir.
Görelim bakalım TEMAD’ı ve bizi nerelere sürükleyecekler.
Kalın sağlıcakla.
Halil ERGENLİ