Mesleki bir hikaye
  • 1200 TL EK ÖDEME ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

    1200 TL EK ÖDEME ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

  • ASB. GÖREVE BAŞLANGIÇ DERECESİ YASA TEKLİFİ ÜZERİNE

    ASB. GÖREVE BAŞLANGIÇ DERECESİ YASA TEKLİFİ ÜZERİNE

  • Muhtarlar ihya oldu, biz ise

    Muhtarlar ihya oldu, biz ise "fakire bir sadaka" turları yapıyoruz

  • İKİ SEÇİM- İKİ SONUÇ

    İKİ SEÇİM- İKİ SONUÇ

  • TEMAD'IN SEÇİMİ

    TEMAD'IN SEÇİMİ

  • TEMAD İÇİN KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

    TEMAD İÇİN KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

  • Dernekler Yönetmeliğinde Önemli Değişiklikler

    Dernekler Yönetmeliğinde Önemli Değişiklikler

  • Emekli Asb. Fahrettin Bağrı İyi Parti Grubunda Astsubayları Anlattı

    Emekli Asb. Fahrettin Bağrı İyi Parti Grubunda Astsubayları Anlattı

  • DÜNYA ASTSUBAYLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

    DÜNYA ASTSUBAYLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

  • Hamza Dürgen'in Sinan Engin'den ne farkı var?

    Hamza Dürgen'in Sinan Engin'den ne farkı var?

  • TEMAD’da İhraçlar ve Yalanlar…

    TEMAD’da İhraçlar ve Yalanlar…

  • HAMZA DÜRGEN’İ TEMAD’IN BAŞINA GETİRENLERE AÇIK MEKTUP!

    HAMZA DÜRGEN’İ TEMAD’IN BAŞINA GETİRENLERE AÇIK MEKTUP!

  • DELEGE OYUNLARINA DİKKAT! HATA MI, KASIT MI?

    DELEGE OYUNLARINA DİKKAT! HATA MI, KASIT MI?

  • ASTSUBAY KAMUOYUNA DUYURU

    ASTSUBAY KAMUOYUNA DUYURU

  • Aylık olarak verilen 100.00 TL.yi alıyor musunuz?

    Aylık olarak verilen 100.00 TL.yi alıyor musunuz?

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
Cumartesi, 23 Ocak 2021 21:49

Mesleki bir hikaye

Öğeyi Oyla
(3 oy)
Değerli meslektaşlarım.
 
2005 yılında Hv. K.K.lığı 3 üncü Ana Jet Üs K.lığında İkmal Asb.ı iken emekli oldum.
Görev sürem boyunca hep hayal ederdim. "Emekli olduğumda, yerleştiğim şehrin kültür ve sanat faaliyetleriyle ilgilenen kuruluşların programlarına katılır, zamanımı oralarda değerlendiririm" derdim. Öyle de yaptım hala da yapıyorum.
 
2009 yılında TEMAD üyesi olan bir kaç arkadaşım "neden üye olmuyorsun?" diye sordu. İlk tepki olarak "neden üye olayım ki, ne işime yarar?" diye cevap veriyordum. Zira görevde iken bir kaç kez merak edip gitmiştim. O zamanlar kapalı alanlarda sigara da içiliyordu. Hatta bira şişeleri ellerde o sigara dumanı içinde o masadan o masaya volta atanları görmüştüm. 
 
Masalarda pişpirik oynanıyor pisti kâğıtları havalarda uçuşuyordu. Kimse de ne "hoş geldin" demişti ne de selamımı almıştı. Çok meşgullerdi... Ben de ne beklentiler içine giriyormuşum meğer sonradan anladım. Ama ben görev sürem içinde derneğimize uğrayan herkesin elini sıkmaya onlarla ilgilenmeye gayret ettim.
 
Görev sürem boyunca diğer bütün yönetim kurulu üyelerim de bu konuda neler yaptılar, nasıl hassas davrandılar herkes biliyor.
 
İşte o görüntülerden dolayı bu sorularinı; "TEMAD üyeliği mi? Allah korusun!" diye cevaplıyordum.
 
Sonra üye olmak gerektiği ısrarları artınca şöyle bir düşündüm.
 
"TEMAD'ın açılımı; Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği demekti. “Türkiye” benim ülkemdi. “Emekliydim.” “Astsubay” idim ve “Dernek” ismi de zaten benim görevde iken iştigal etmeyi düşündüğüm bir alandı. Dernek isminin bütün kelimeleri bana hitap ediyordu. Öyleyse neden buraya üye olmak istemiyordum?
 
TEMAD' ın bir kurum olarak bu yanlış faaliyet konularında bir hatası olamazdı ki... Bu hatalı gidişattan, orayı idare edenler ve üyeleri sorumlu idi...
 
2009 yılında gittim ve üyelik kaydımı yaptırdım. Ben ve bir kaç arkadaşım, zaten o yıl başlayan Konya TEMAD' ın DEĞİŞİM anlayışına katkı sunmak amaçlı olarak üye olduk.
Üye olduğum haftanın bir günü, o zamanki İl Başkanımız zaten Çiğli'de birlikte görev yapmış olduğumuz Erhan Kolağası Abim telefon etti. "Yarın hazır ol Ankara'ya basın açıklaması var oraya gideceğiz" dedi. "Başkanım ben daha yeni üye oldum, niçin ben?" dememe dahi bırakmadı ve "tamam" diyerek konuşmamızı bitirdik.
 
Ertesi gün bir diğer arkadaşımla birlikte hiç unutmuyorum onun özel aracı ile, cebimizden 20.00'şer TL yakıt parası vererek o basın açıklamasına katıldık. Ve böylece TEMAD yönetimlerinin sıklıkla; “cebimizden harcıyoruz” sözlerinin ne kadar isabetli ve doğru olduğunu yaşayarak anlamış oldum.
 
O basın açıklamasını o zamanki TEMAD Genel Başkanımız Mustafa Erol Abimiz düzenlemişti. Bir önceki dönem Genel Başkanımız Ahmet Keser ile de o eylem sayesinde tanışmıştım.
O basın açıklamasına giderken zaten gözümde çok büyütüyor olduğum TEMAD Genel Başkanımızı, Genel Merkezimizi ve diğer yöneticileri görme arzum zirvedeydi.
Ne var ki o basın açıklamasında bütün hayallerim yerle yeksan olmuştu. Zaten bir merabalaşma, tokalaşma ile dahi karşılaşmamıştım. Beklentilerimin çıtası çok yüksekti çünkü. Giderek buna alıştım. "Koskoca Genel Başkan seninle mi tokalaşacaktı?" diye teselli ettim kendimi.
Ancak bundan daha tuhaf bir durum vardı orta yerde. O basın açıklaması eylemine koskoca Konya İl Başkanı ve yine koskoca Antalya İl Başkanı da iştirak etmişti. Onlara dahi "Bir genel merkezde çay içme daveti" yapılmamıştı. Basın açıklaması yapılmış ve genel başkan arkasını dönüp çekip gitmişti nereye gittiyse.
 
Biz orada kalakaldık. Birileri bizi Jandarmanın eğitim ve moral tesisleri olduğunu söyledikleri yere götürdü. Zaten bizi karşılayanlar da o gruptu. Meğer Ahmet Keser ve arkadaşları imiş o grup.
 
Şimdi gelin de siz siz olun önümüzdeki ilk secimde genel başkan adayı olacak olan Ahmet Keser'e destek olmayın. Böyle düşündüm hemen orada.
 
Daha sonra 9 Ekim 2010'da Genel Başkan Mustafa Erol Abimiz Abdi İpekçi Parkı’nda güzel bir organizasyonla bir miting düzenlemişti. Ben zaten şiir merakı olan bir arkadaşınızım. Bir şiir yazmış ve sayfamda yayınlamıştım.
 
ASSUBAYIM
 
Gökyüzünde süzülen, uçaklara ses oldun,
Gemilere, tanklara en güvenli üs oldun.
 
Dünya bilir gücünü, haykırırım âleme,
Kibirlenmiş düşmanın üzerinde yas oldun.
Haktan ve adaletten kaçanların derdisin,
Çağ kapatıp çağ açan bir milletin ferdisin!
 
Bu Vatan Atamızdan emanettir bizlere!
Emaneti terk etmek; ihanettir bizlere!
Ölüm bize düğündür, hediyesi şehitlik
Can vermek ölüm değil, şehadettir bizlere.
 
Sen, yiğit Assubayım, ordumuzun direği!
Bunlar bir şey değil ki, görevinin gereği.
Çelik gibi iraden, yılmak nedir bilmezsin,
Kim söndürebilir ki, sendeki kor yüreği?
 
Dillere destan oldu iradenle vakarın,
Önce “vatan” diyorsun, sonra “kendi çıkarın”
Varsın olsun mihnetin, özün değer her şeye
Silkelen de dökülsün, bitsin artık efkârın!
 
Gökyüzünde süzülen, uçaklara ses oldun,
Gemilere, tanklara en güvenli üs oldun.
 
O şiiri miting alanında otobüsün üzerinde okumamı söylemişti. O gün bu şiiri okumuştum.
Artık nerede eylem var, nerede söylem var oradaydım ben. Evimin işlerini çocuklarımı bile ihmal etmeye başlamıştım. Masraflar da yoğunlukla cepten oluyordu tabi...
 
Nihayet Konya TEMAD şubemizin 2011 Nisan ayında yani ben üye olduktan sonra yapılan ilk seçimde İl Başkan Yardımcısı ve KONYA delegesi idim.
 
11 Ekim 2011'de yapılan TEMAD Genel Merkezi seçimlerinde 9 delege ile komple Ahmet Keser'e oy vererek KONYA TEMAD şubesi secim salonundaki hareketli tavırları, seçtiği sözcü vasıtasıyla kürsüde yaptığı çok güzel ve ateşli konuşması ile seçim sonuçlarına etki eden bir rol oynadı. Konya TEMAD "Turuncu Şapkaları" ile sanki bir devrime katkı sunmuştu. Daha sonraki birkaç gün içinde seçimi kaybeden ekibin sekreteri devre arkadaşım bana dönerek “bizi Konya TEMAD yıktı” diye tatlı bir sitemde bulunmuştu.
 
Konya’da çok güzel eylem ve söylemlere imza attık. İlk önce görevde iken gördüğüm o nahoş ortamı sona erdirmek için Erhan Kolağası Başkan zamanında atılan adımların devamı olarak, İsmail Sezer Baskanlığındaki ekip ile birlikte mekânımızı değiştirdik.
 
Artık Konya TEMAD ciddi bir derneğin yapması gereken faaliyetler içindeydi. Tavla dışında oyun oynanmayacaktı. Çay ve benzeri içecekler dışında bir içecek bulunmayacaktı.
 
O yıllarda bu duruma alışkın olmayanlardan tepki aldık tabi ki. Üyeliklerini bitirenler bile oldu. Sebeplere bakar mısınız lütfen? Kimi “içki oyun kaldırıldı” diye üye oluyor kimi de bunu bahane ederek üyelikten çıkıyordu. Zor bir toplumuz anlayacağınız. Öyle “iki kere iki dört etmiyor“ bizim camiada... Hâlbuki derneğin az ötesinde birahane vardı isteyen o ihtiyaçlarını orada giderebilirlerdi.
 
Bir arkadaş üye olmak için gelmişti. "Burada mescit var mı?" diye sordu. "Az ötede cami var, oraya gidebilirsiniz” dedim. "Burada neden yok?" dedi. "Bazıları da burada neden içki içilecek yer yok?" diye soruyorlardı. "Burası bir mesleki dernektir. Zaten birahanede yakında var, camide yakında var. Yoksa bu isteklerle baş edemeyiz. O yüzden o hizmetleri dışarıda görüyoruz" demiştim ve o arkadaşımız sözlerimi haklı bulup üye olmuştu.
 
Bu anekdotu şunun için anlattım. "Koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa." Mazeretler o kadar fazla idi ki, üye olmamak için bin dereden bin su getiriyorlar. Bin türlü düşünce ile baş edebilmek de bir marifet ama biz amatörce iş yapıyoruz, karşılığı da sonu da yok bunların.
2013'te yapılan olağanüstü seçimlerde İl Başkanı oldum. Çok güzel çalışmalarımız oldu. Bunu bütün TEMAD camiası gördü. Diğer bütün şubelerimizle yaptığımız diyaloglar sayesinde yaptık bunları. Üye sayımız katlandı. Bağışlarımız katlandı.
Genel Merkezimizle de çok iyi diyaloglar yaşadık. Hem yerelde hem genelde onlarca büyük eylem yaptık. TV programları, medya röportajları, siyasi görüşmeler, STK'larla görüşmeler binlerce kez yapıldı.
 
Bizzat hazırlayıp ellerine verdiğimiz dosyalar TBMM kürsülerinden okundu bakanlarca, milletvekillerince.
 
Ankara’da yapılan eylemlere parti genel başkanları, milletvekilleri katıldı. Nihayet parti mitinglerinde başbakan düzeyinde astsubaylardan onların sorunlarından bahsettirdik ve yıllardır üvey evlat pozisyonunda olan assubay ve uzman çavuşlar 1/4 'e yükselme haklarına kavuştular.
 
MİT, ve emniyet sınıfından emekli olanlardan makam tazminatı almayanlara verilen aylık 100.00 TL hakkına kavuştuk. O yıl bunun tutarı 3. Derecedeki bir emekli astsubayın bir maaşına eşitti.
 
Bundan başka çalışan ve emeklinin hakkı 2003 yılından beri hakkı olan ve astsubay okullarının meslek yüksek okulu olmasından kaynaklanan ve aslında o yıl yapılması gereken İNTIBAKLARINI yaptırdık. INTIBAKLAR devlete aylık 36 milyon TL yük getirdi. Benim cebime girmedi mesela. Ama mesleğimin mensuplarının cebine girdi. Bu İNTİBAK konusu aynı zamanda bir sicil affı niteliğinde bir haktı. Emekli olduktan sonra 30 yıl 40 yıl sicilindeki bir kırmızı çizgi yüzünden 2 'nin altısından maaş alan bir abimizi 1 inci dereceye yükselti intibaklar. 1000.00 tl'ye yakın artış oldu maaşlarında... Bütün emekli ve çalışan assubayları 3 yıl ileriye götürdü. Az bir şey mi bu? 48 bin kişi 2’den 1’e yükseldi. TEMAD sayesinde oldu bunlar hep.
 
Ve şahsım olarak 7 yıl faal görev yaptığım görevlerimden, 2017 yılında gönüllü olarak feragat ettim ve gençlere teslim ettim bayrağı.
 
O kadar destansı, sevinçli, acılı, anılarım var ki romanlara konu olur. Zaten çok uzadı daha da uzatmayayım.
 
Birlikte görev yaptığım tüm arkadaşlarıma en kalbi sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
O kadar çok kırıcı sözlere muhatap oldum ki, bir tane meslektaşımı bile binlerce kez yazdığım yazılarımda olsun konuşmalarında olsun asla kırmadım. Bilerek bir eylem ya da söylemde bulunmadım. Ancak "80 yaşında bir ağabeyimizi şubede dövdüğüm” konusunda yalan ve iftira dolu sözlere, yazılara muhatap oldum. Maksatlarını dahi bilmediğim bu iftiraların sahipleri de dahil herkese hakkımı helal ediyorum.
 
Yazılan her yazıya, söylenen her söze karşı söylenecek bir sözünüz olacağına, yaptığınız güzellikler, kuracağınız güzel düşünceleriniz olsun. Yoksa bahaneler üretmek kadar kolay bir yol, yöntem yoktur. Bahaneniz ne olur ise olsun TEMAD’a yine üye olun, yanlışları düzeltmeye gayretiniz olsun. Doğru olan budur. Yine de üye olmak istemiyorsanız bari kem söz etmeyin, ilgilenmeyiverin dernek ile. Yoksa söylediğiniz her söz görev aşkı ile dolu olanların morallerini bozar. Zaten gönüllü olarak hiçbir şey karşılığında yapmıyorlar o görevi...
Oradaki hiç kimse bir tek kuruş menfaat elde etmemektedir. Maaş, ücret almamaktadır. Mecbur değiller aslında bizlerin haklarının peşinde koşmaya. Ancak kendisini bu işlere adayan insanlar vardır hiç değilse onların şevkini kırmayalım. Onlara en azından manevi destek olalım. Yapamıyorlarsa da üyelik haklarımızı, delegelik haklarımızı kullanıp demokratik hak ve hukuk içinde onların görevlerine son verelim, kendimiz talip olalım o görevlere...
 
TEMAD'a üye olmanızı gerektirecek o kadar çok gerekçeniz var ki olmamak için ürettiğiniz bahaneler onların yanında ufacık kalırlar.
Çalışalım karınca misali. Boş verin araya nifak sokmayı, ağır eleştirilerde bulunmayı, birbirimizi kırmayı. Neyin peşindeyiz ki neyi bölüşemiyoruz da kem sözlerle mukabele ediyoruz birbirimize?
 
Ne demiş Mevlana?
 
"Kapı açılır
Yeter ki vurmasını bil.
Ne zaman diye sorma bilemem,
Yeter ki önünde durmasını bil."
 
Necip Fazıl Kısakürek'in "Utansın" isimli şiirinden alınan şu dörtlüğü de manidar.
 
"Tohum saç, bitmezse toprak utansın,
Hedefe varmayan mızrak utansın.
Hey gidi küheylan, koşmana bak sen,
Çatlarsan doğuran kısrak utansın."
 
Ve Nazım Hikmet, "Kerem Gibi" isimli şiirinde;
 
“...
Sen yanmazsan,
Ben yanmazsam,
Nasıl çıkar Karanlıklar aydınlığa..?”
 
diyerek birlik olmanın, yanmanın, STK’ların önemini vurguluyor.
 
Üye olun ya da olmayın o sizin bileceğiniz bir şey ama asla mazeret üretmeyin. Eğer bir şeyler istiyorsanız girin işin içine, düşün hamurun üstüne, suyu olun, tuzu olun, ocakta ateş olun, pişirin, kıvama gelmesinde katkı olun, yemeye yüzünüz olsun.
 
Moral bozan değil, moral veren olun.
 
Sevgi, saygı ve selam ile...
 
Tayyar Yıldırım.
Emekli Hv. İkmal Asb.

Ek Bilgi

  • Facebook Yorum:
    Share on Myspace
Okunma 2302 defa

You have no rights to post comments

Yandex.Metrica | ©Emekli Asubaylar