Çocuk zincirlenmiş fili kafasından atamadı. Hayvanları kafeslerin içinde görmekten hoşlanmamıştı. Ancak onu en çok etkileyen fil olmuştu. Hem özgürdü hem de zincirlenmişti. Zincir kalın olsa da filin istese kazığı oynatabileceğini biliyordu. Ne de olsa olağanüstü derecede büyük bir hayvandı.

Çocuk ailesine sirktekilerin neden fili zincirlediklerini sordu. Ailesi, “Kaçmaması için.” diye cevap verdi.
Çocuk, “Kaçmaması için mi? İstese kaçabilir!” dedi heyecanla.
Çocuğa göre kazık ve zincir fil için engel değildi. Sonra yine ailesine, “Peki, neden kaçmıyor?” diye sordu. Annesi ve babası omuzlarını silktiler ve oğullarına bir cevap vermediler.
Çocuk durup dinlenmeden sorular sormaya devam etti. Sonraki gün aynı soruları fen bilgisi öğretmenine de sordu. Kadın ona, “Kaçmıyor çünkü eğitimli.” diyerek duygusuz bir cevap verdi. Sonra da hayvan terbiyecilerinin hayvanları nasıl eğittiklerini anlattı.
Zincirlenmiş fil hikayesinde çocuk filin şu anda çok büyük bir boyutta olduğunu ancak bir zamanlar çok küçük olduğunu anladı.
O küçükken birisi yine bacaklarından birini küçük bir kazığa zincirlemiş olmalıydı. Çocuk, küçük filin yaralanmadan veya başı belaya girmeden zincirden kurtulmak için ne kadar çok çaba göstermiş olabileceğini hayal etti
Çocuk filin, büyüdüğünün ve artık çok güçlü olduğunun farkına varmadığını anladı. Fil yalnızca zincirle ve kazıkla mücadele edip onu yerinden kımıldatamayan küçük halini hatırlıyordu.
Bu yüzden, sosyal ve yasal hakları elde etmek için çaba harcamayı denemeyen astsubaylar, denese başaracaklar. Geçmişteki olumsuz dirençlere ve deneyimlere takılıp kalan astsubaylar, yeniden denemiyorlar.
Bu da bugün hayatlarını tamamen değiştirebilecek olasılıkları kaçırmalarına neden oluyor. Başarmanın yolu başkalarının koordinesinde, himayesinde, anlayış ve düşüncesini taşıyan, yönetim ve yönetici kalıbından kurtulmaktan geçiyor.
Duran YILDIZ
E. Sağ. Asb. Kd. Bçvş.