Sabah erkenden kalktı. Duşunu aldı, sakal tıraşını oldu. Bayram namazını hiç kaçırmazdı. Hızlıca çıktı evden. Camiye vardığında caminin içi dolmak üzereydi. Kendisine arka kısımlarda bir yer buldu.
Namazdan çıktı. Tam eve yaklaşmıştı ki titreşime aldığı telefonun cebinde titreşmesiyle irkildi. Tanımadığı bir numaraydı arayan. Karşı taraftaki kendisini tanıttı. "Başkanım ben Pakistan Silahlı Kuvvetler Asubayı Croesus Netpek" dedi. Nezaketle hal hatır sorduktan sonra bayramlaşma için Komutan, Kuvvet Komutanları ve Kuvvet Asubayları ile Emekli Derneklerini ziyaret etmek istediklerini ne zaman müsait olacaklarını sordu.
PEMAD (Pakistan Emekli Asubaylar Derneği) Başkanı Muhammed Hammer şaşırmıştı. 3 yıl önce Pakistan Ordusu Askerlerini taşıyan tren geçerken yıkılan Chanawa Köprüsü olayından bu yana birebir temas kurulmamıştı kendileriyle. Pakistan Silahlı Kuvvetleri Komutanını bu olayda PEMAD’ın parmağı olduğuna inandırmıştı karargâhı. Nasıl inanmasın ki? PEMAD Üyelerinden bile köprünün yıkılmasında Muhammed Hammer’ın parmağı olduğunu iddia edenler vardı. Komutan ne zaman bunun saçmalığına inanmaya yeltense bir yandan karargâhı bir yandan köprüleri kim yıktı korosu hep bir ağızdan yaygaraya başlıyordu. Pakistan Asubaylarının yıllardır ötelenen sorunları bu akıl dışı varsayım yüzünden bir türlü çözülemiyordu.
Telefonda "komutanım orda mısınız?" diyen Croesus’un sesiyle kendine geldi. “Burdayım, bugünkü programımıza bakıyordum” dedi mahcup bir ses tonuyla ve devam etti, “Saat 17.00 gibi Dernek Genel Merkezinde olacağız bekleriz” . "Bizim için de uygun" dedi PSK Asubayı Netpek.
Saat tam 16.55’de Komutan Sherry Stream ve heyetini taşıyan araçlar Genel Merkezin önünde durdu. PEMAD Yöneticileri İslamabad dışında olanlar haricinde tam kadro karşıladılar misafirlerini. Çok samimi ve yakın davranıyordu her iki taraf da birbirine.
Yukarı çıktılar bayramlaşma faslından sonra sohbete daldılar. PSK Komutanı emeklisi muvazzafıyla bir aile olan Ordu mensuplarının nasıl sudan gerekçelerle rakipmiş gibi koptuğundan, bunun Milli ordunun moral ve savaşma gücü üzerindeki olumsuz etkisinden söz etti. PEMAD Genel Başkanı, "Emekli de olsak biz PSK’yı her zaman yuvamız olarak gördük. Bazen yıllarca süren ötekileştirme ve ayrımcılıkların yarattığı kırılma nedeniyle sert söylemlerimiz oldu. Ancak hiçbir zaman Milli orduya zarar vermek, zayıf düşürmek gibi bir amacımız olmadı. Pakistan’a Afganistan savaşı nedeniyle gelen mültecilere Asubaylara yapılması istenen iyileştirmelerin onlarca kat fazlası harcama yapıldığını biliyoruz. Bununla övünen siyasilerin Asubaylara gelince kaynak yok demeleri inandırıcı değil. PSK İkinci Başkanı da Honey Flower Hanımla yaptığı söyleşide siyasileri adres gösterince biz de mecburen söylemimizi sertleştirmek zorunda kaldık" dedi.
Komutan Stream bombayı patlattı “O zaman çaylar General Smiler’dan”. Ortalık kahkahadan yıkılacaktı neredeyse. Başkan Hammer ikinci bombayı patlatıp "Biz o söyleşiden bu yana Genel Merkezde çaycı istihdam etmiyoruz, self servise çevirdik işi" deyince bir kahkaha tufanı daha koptu.
Peşinden tatlı tabakları ile girdi iki kişi. Tabaklarda üzeri bol cevizli kabak tatlısı vardı alışılmış bayram tatlılarının aksine.” Lahore’dan Emekli Asubay arkadaşımız Moontar gönderdi kabakları. Özel yetiştirmiş dört ayda” dedi Başkan Hammer. Asubay Netpek mahcup bir ses tonuyla “Başkanım dediğime pişman ettiniz bu kabak meselesini. Bir daha tövbe kabak çekirdeği bile yemeyeceğim” dedi.
Sorunlar ve çözüm yolları ile ilgili derin bir sohbete daldılar ardından. Zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmamışlardı. Başçavuş Netpek saatine baktı “ Komutanım PESUD’a da gidecektik. Randevuya beş dakika kalmış" dedi. Komutan “Arayın yarım saat erteleyin. Nasıl olsa onların Asubaylarımız gibi birikmiş sorunları yok. Orada kısa kalırız” dedi.
Öyle de yaptılar. Çıkarken “Bayramdan sonra karargâhta PEMAD’ın da katılacağı bir çalışma grubu ile tüm sorunların masaya yatırılmasını planladığını” söyledi Komutan Hammer, ardından da ekledi; "ortak çalışma bittikten sonra Savunma Bakanlığı ve Pakistan Hükümeti ile olan görüşmeleri de bu çalışma grubu ile sürdürmeyi planlıyoruz."
Herkesin yüzü gülüyordu. Yıllardır ilk kez iki kardeşin sarılmasını aratmayacak içtenlikle sarılarak ayrıldılar.
Pakistan Ordusunda o günden sonra muvazzafı emeklisiyle herkesin yüzü gülüyordu.
Ne dersiniz bir gün bizim Ülkemizde de böyle bir bayram günü yaşar mı Asubaylar?
Şeker tadında mutlu bayramlar dileklerimle,
Kalın sağlıcakla.
Halil ERGENLİ
(E) Dz. Asb. Kad.Kd.Bçvş.
Bu öyküdeki dört ayda yetişen kabak dışındaki tüm kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür.