
Emrullah Özdemir
-
1983 yılında Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde doğdum. İşçi bir babanın ve ev hanımı bir annenin üç çocuğundan en büyükleriyim.
Oldukça başarılı bir ilköğretim evresinden sonra; gerek askerlik mesleğinin babam gibi Anadolu insanlarının gözündeki saygınlığı, gerekse ailemin geleceğimle ilgili maddi kaygıları nedeniyle 1997 yılında lise öğrenimime Beylerbeyi Deniz Astsubay Hazırlama Okulu’nda devam ettim.
O yıllarda hayata dair arkeolog olmak gibi farklı planlarım vardı ancak çocuk yaşta kendimi beyaz bir üniformanın içinde buluverdim. İtiraf etmem gerekir ki; öncesinde denizi ancak birkaç kez görmüş bir Ankara çocuğu olarak hayatımın bu yeni aşamasından ürkmüştüm o yıllarda. İstanbul gibi bambaşka bir şehirde, yurdun dört bir yanından gelen bambaşka çocuklarla yeni bir hayat! Benim ve sanırım birçok arkadaşım için bu dönem; aile kavramının yerini sıcak dostluklara bıraktığı, tüm mutluluk ve üzüntülerin yatmadan hemen önce ranza arkadaşlarıyla paylaşıldığı yılları, erken yaşta birey ve sorumluluk sahibi olmanın zorluklarını ifade eder. Aynı zamanda kitaplarla dostluğumun pekiştiği dönemde lise yıllarımdır. Öncesinde de kitap okumayı çok severdim ancak lise yıllarımda kitap okumak benim için bir hobiden öte tabiri caizse sığınacak bir liman olmuştu.
Sonrasında kendimce küçük öyküler, şiirler karalamaya da yine lise yıllarımda kitaplarla sıkı bir bağ kurduğum bu dönemlerimde başladım ve yazarlık kariyerimin temellerini de farkına varmadan bu yıllarda atmış oldum.
İlk yıllarında oldukça bocaladığım askeri okul dönemi sona erdiğinde; kendine güvenen, tek başına hayatın tüm zorluklarıyla mücadele edebileceğine inanan 18 yaşında genç bir asubay olarak görevime başladım. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının çeşitli gemi/kara birliklerinde görev yaptım ve 14 yaşımda giydiğim üniformamı hala gururla taşımaktayım. Eşim Dilek Hanım ile evliliğimizin meyvesi, Azra ve Çağatay adında iki güzel çocuğun babasıyım.