Emekli Asubaylar : Sayın Başkanım. Öncelikle kendinizi bize ve camiamıza tanıtır mısınız?
Haluk TIRAVOĞLU : 1960 yılında Bergama/İzmir’de dünyaya gelmişim. İlk, orta ve lise öğrenimimi İzmir’de tamamladıktan sonra 1979 yılında girdiğim o zamanki Deniz Astsubay Sınıf Okulu şimdiki adıyla Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu’ndan 1980 yılında Astsb. Çvş. Rütbesiyle mezun olarak Deniz Kuvvetlerimize katıldım. Değişik yüzer ve kara unsurlarında görev yaparak 25 yıl sonunda 2005 yılında kendi isteğimle emekli oldum. 31 yıllık evliyim, eşim Vesile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde devlet memuru olarak görev yapıyor. İki kız babasıyım. Büyük kızım Veteriner Hekim Uygar Tıravoğlu Zincirlioğlu ve eşi Efe Zincirlioğlu oğlumdan Çınar adında 3 yaşında yakışıklı bir torun sahibiyim. Küçük kızım Psikolog Başar Tıravoğlu şu anda formasyon eğitimi almakta olduğu İstanbul’da yaşıyor.
E.A. : Şubeniz TEMAD Bayraklı’nın tarihçesi ve şu andaki durumu ile ilgili neler söylersiniz?
H. T. : TEMAD Bayraklı şubemiz 17 Haziran 1989 yılında şimdiki lokasyonun Bornova ilçesinin sınırları içerisinde yer alması nedeniyle TEMAD Bornova adıyla meslek büyüğümüz Sn. Mustafa GÜL başkanlığında kurulmuştur. 2009 yılında Bayraklı ilçe sınırlarında kaldığı için TEMAD Bayraklı olarak isim değişikliğine uğrayarak faaliyetlerine devam etmektedir. TEMAD Bayraklı varlığıyla kurulduğu günden itibaren Türkiye genelindeki astsubay hak davasına büyük güç katmış ve bulunduğu ilçeye oldukça prestijli bir sivil toplum örgütü olarak sosyal faaliyetleriyle güç katmaktadır. Halihazırda görevli bulunan Yönetim Kurulumuz geçmiş dönem yönetimlerinin yükselttiği çıtayı daha da yükseklere taşımak adına büyük bir sorumlulukla görevine devam etmektedir.
E.A. : Şubenizin Yönetim Kurulu ve Kadın Kolları’nın son dönemlerde bütün şubelere örnek olabilecek önemli proje ve etkinliklere imza attığını biliyoruz. Bu projelerinizle ilgili neler söylemek istersiniz?
H. T. : Şubemizin geçmiş dönemlerde görev alan Kadın Kolları büyük yokluklar içinde özveriyle çalışarak çok değişik ve kapsamlı sosyal etkinlikler planlamışlar. Halihazırdaki Yönetim Kurulumuz ve Kadın Kollarımız da günümüz şartlarındaki iletişim ağının genişlemesiyle özellikle sosyal projelerle bulunduğumuz ilçede, ilde hatta Türkiye genelinde ses getiren etkinlikler planladılar. Bunlardan bazılarını sıralamak gerekirse, örneğin;
- Huzurevlerindeki Yaşlılarımız için “El Emeği Diz Battaniyesi” projesiyle önce İzmir sonra da özellikle Bursa ili yerel medyasının ilgisiyle 2500 yaşlıya,
- Yine kimsesiz çocuklarla, Hastanelerin onkoloji servislerindeki çocuklarımız ve LÖSEV için “Anne Eli Değmiş Bebek” projesiyle çocuklarımıza,
- Özellikle Afrin Harekatı sırasında “Bere-Boyunluk” projesiyle Mehmetçiklerimize,
Ulaştılar.
![]() |
![]() |
![]() |
Bununla ilgili olarak Bursa’da önderliğini bir astsubay eşinin yaptığı “İlmek İlmek Sevgi Grubu” adlı sivil yardım topluluklarının da katkılarına teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Tanıtım ve temsil faaliyetlerine devam etmek gerekirse;
- Kaymakamlık ziyaretleri,
- Bayraklı Belediye Başkanı ziyareti (3 kez),
- Emniyet Müdürleri,
- İlçe içerisindeki tüm kutlama ve etkinlikler,
- İzmir Geriatri Derneği 2.Uluslararası 11.Ulusal Konferansında gelen davet üzerine konuşmacı olarak katılım.
- LÖSEV’e destek ve katılım.
- Alzheimer Derneği etkinliklerine destek ve katılım.
- TRT İzmir Kent Radyo’da Kadın Kollarımız tarafından TEMAD’ı tanıtım canlı söyleşi.
- Bursa AsTv’de Canlı yayın da Kadın Kollarımız tarafından dernek tanıtım faaliyetlerine katılım.
- Yön.K. ve Kadın Kollarımız kanalıyla 3 Huzurevinde toplam 4 akülü araç ihtiyaç sahiplerine üyelerimizin katkılarıyla bağışlanmıştır.
- Bağışçılarımız kanalıyla Katip Çelebi Üniversitesi Yeşilyurt araştırma Hastanesi Ortopedi Servisinde kullanılmak üzere Wolker, tekerlekli sandalye, tıbbi malzeme, ofis için yazıcı bağışı yapılmıştır.
- İzmir Naldöken’de dezavantajlı bir bölgedeki ilkokula 500 ad. “Anne Eli Değmiş Bebek” ve oyuncaklarla karne hediyesi verildi.
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Genel Merkezimizin 7 Mart 2018 tarihinde Ankara’da düzenlediği panele Kadın Kolları ve Yön.K. olarak katılım.
- Tüm Yönetim Kurulu ile birlikte 8 Mart 2018’denel Başkanımıza nezaket ziyareti.
- İzmir’deki tüm TEMAD Başkanlar Kurulu toplantılarının tamamına katılım sağlanmıştır.
- Ankara-Çankaya Şubemiz ile İzmir-Narlıdere şubemizin ortak projesi olan resim sergisine katılım sağlanmış aynı gün Sn. Genel Başkanın bilgilendirme toplantısına da TEMAD BAYRAKLI olarak en kalabalık üye ile katılım sağlanmıştır.
E.A. : Bulunduğunuz bölgede bu kadar etkin bir şube olmanıza rağmen, hala üye olmamakta ısrar eden meslektaşlarımız var mı? “Neden hala üye olmadıkları” konusunda size hangi gerekçeleri sunuyorlar?
H. T. : Burada tüm şube yöneticilerinin çok yakından bildiği bu tür üye olmamış meslektaşlarımızın serzenişlerini hatırlatmak istiyorum “TEMAD BİZE NE VERİYOR?”. Biz yöneticiler de TEMAD’ın emekli astsubayların verilmeyen özlük haklarıyla ilgili olarak bir yasama organı olmadığını ama güçlü bir sivil toplum kuruluşu olabilmek için sayımızın fazla olması gerektiğini bunun da derneğimize üyeliği ile gerçekleşeceğini, böylelikle ilgili kurumları bilgilendirme ve etkileme gücümüzün artacağını anlatmaya çalışıyoruz. Bence tüm TEMAD Şubelerinin birincil ve en önemli görevi bulunduğu bölgedeki emekli astsubaylara ulaşarak örgütlenmeyi sağlaması olmalıdır. Bunu hayata geçirmek adına bulunduğumuz bölgedeki emekli asubayların listesini değişik kanalların tedarikiyle mektuplarla derneğimize davet ederek %7 oranında üye katılımı sağladığımızın bilinmesini isterim. Aslında yaptığımız tüm etkinliklerin derneğe kazandırdığı niteliğin kalitesi emekli astsubayı derneğe çekmek için büyük bir fırsattır. Bunun yanında özellikle günümüzde yaygın olarak kullanılan sosyal medyada bir kısım haddini aşan yorum ve haberlerle TEMAD’ın itibarının zedelenmesinin ve bu yorumlarla Genel ve Yerel Yöneticilerine yapılan düzeysiz eleştirilerin TEMAD’ın üye sayısının artmamasıyla ilgili olarak güvensizlik yarattığı ve bununda örgütlenme bağlamında olumsuz etkiler yarattığı kanaatini taşımaktayım.
E.A. : Gerek kamu kurumları gerekse diğer STK'larla ilişkileriniz nasıldır?
H. T. : TEMAD Bayraklı olarak ilçemizdeki kamu kurumları her fırsatta iş birliği içerisinde olacak şekilde olumlu ilişkiler içerisinde olduğumuzu söyleyebilirim. İlçemizin Kaymakamlık, garnizon, Belediye, Emniyet ve Eğitim kurumlarıyla ziyaretler gerçekleştirerek derneğimizin ve üyelerimizin tanıtımlarını yapıyoruz. Ayrıca özellikle LÖSEV ve İzmir Alzheimer derneği ile her türlü etkinlikte ortak projeler üreterek kamu yararına çalışmalar yapıyoruz.
E.A. : Diğer şubelere nazaran üye sayısı oldukça yüksek bir şubesiniz. Üye sayınızın fazla olması ile derneğe gelip gitme oranı, şubeyi ziyaret etme konusunda nasıl bir durum söz konusudur?
H. T. : Derneğimizin sahip olduğu lokal bulunduğumuz bölgede üyelerimizin uğrak yeri konumunda. Bu nedenle üyelerimizi derneğe çekme anlamında bize avantaj sağlıyor. Üyelerimiz keyifle arkadaşlarıyla sohbet ederken biz yöneticilerle de astsubay hak menfaatleri konusunda Genel Merkez odaklı yürütülen mücadelenin de halihazır durumu ile ilgili olarak bilgi alışverişi yapıyoruz. Ben TEMAD Bayraklı olarak çok bilinçli bir üye profiline sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Biz yöneticiler bu anlamda oldukça yoğun bir mesai harcıyoruz. Özellikle sosyal medyadaki paylaşım kirliliği zaman zaman bizi zora soksa da bilgi anlamında Genel Merkezimizden beslenerek bu eksiliği gidermeye çalışıyoruz. Bu amaçla bilgilendirme ve üyemizin nabzını tutma konusunda resmi org ve facebook sayfamızı oldukça etkin kullandığımızı söyleyebilirim. Bu nedenle üyelerimizi de astsubay özlük haklarındaki gelişmeler konusunda sadece resmi TEMAD iletişim araçlarına yönlendirme gayreti içindeyiz.
E.A. : 30 Kasım 2017’de TEMAD Genel Kurulu Yapıldı. Bu kurultayda Delegasyon TEMAD Genel Merkezine “Gayrimenkul alma satma yetkisi” vermedi. Yani şu anda Genel Merkez veya herhangi bir şube ne yeni gayrimenkul alabilir ne de elindekini satabilir. Hatta nakit ihtiyacı için teminat veya ipotek olarak bile gösteremez. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
H. T. : Bu tespitinizde çok haklısınız, ben bunu delegasyonun bilgi eksikliğine ve konunun Genel Kurulda sağlıklı tartışılamamasına bağlıyorum. Aslına bakarsanız bu zafiyet kurumsal yapının ve yönetimlerdeki kararlılığın devamlılığını sekteye uğramasından kaynaklanıyor. Bu anlamda zaman kaybı olmaması ve gereksinimlere yanıt verecek bu eksikliğin giderilmesi için olağanüstü bir Genel Kurul gerekli gibi görünüyor.
E.A. : 2013 Tüzük Kurultayında yapılan değişiklikler neticesinde kurulması öngörülen İktisadi teşekküller konusunda da bir önceki sorumuzdaki durum söz konusu. Genel Kurul, Yönetim Kuruluna İktisadi Teşekkül kurulması yetkisini de vermedi. Delegasyonun ezici çoğunlukla seçtiği Yönetim Kuruluna bu yetkiyi vermemesi nasıl açıklanabilir?
H. T. : Evet bir önceki sorunuzla direkt ilgili bir problem de bu sorunuzun içeriğinde yatıyor. Son dönemde astsubay hak davasının fazlaca gündemde kalması ve TEMAD’ın çok güçlü bir sivil toplum örgütü olarak öne çıkması iktisadi anlamda da kendine yeterli hale gelmesi gerekliliği kaçınılmaz oldu. Bu ekonomik yeterliliğin TEMAD’ın gücünü arttıracağı kanaatini taşımaktayım. Bir önceki Genel Merkez Yönetiminin bu sorunu halletmek üzere kooperatif ve vakıf kurma girişimleri olumlu birer adım olmakla birlikte bu projelerin üyelere yeterli düzeyde anlatılamaması sonucunda üyelerde uyandırdığı güvensizlik delegasyonu da etkilemiş olacak ki yeni yönetim de iktisadi teşekkül kurma yetkisini alarak bu güven zafiyetini düzeltmek yerine bu yetkiyi almamayı yeğledi. Böylelikle bir önceki sorunuzda yaptığım tespitten hareketle devamlılık ve kurumsallık zafiyeti hayat buldu. Geldiğimiz noktada halihazır Genel Merkez Yönetiminin bu anlamda projelerini hayata geçirmesi de olanaksız hale geldi. Söylediğim gibi Genel Merkezimizin bu konuları içeren bir olağanüstü genel kurula gereksinimi olacak. Yoksa ekonomik gücü olmayan aktif üye anlamında sayıları otuzbinleri bulan bir dernek yaşamak için gücünü üyelerinden alacağı yerde başka kaynaklardan tedarik etmeye çalışacaktır. Bu da bağımsız hareket etmesine engel olacak ve TEMAD’ı gerçek hedefinden yani üyelerinin haklarını alma mücadelesinden uzaklaştıracaktır diye düşünüyorum.
E.A. : Siz Bayraklı TEMAD Yönetimi olarak son dönemlerde gündemimizi çok meşgul eden 24 Haziran seçimleri öncesi Genel Başkan Sn. Hamza Dürgen’in yapmış olduğu konuşma ve buna bağlı olarak gelişen, bu konuşmayı eleştirenlerin ihraç edilmesi konusunda üyelerinize net mesajlar veren açıklamalar yaptınız. Bu açıklamalarınızdan sonra tepki aldınız mı? Neler yaşadınız?
H. T. : Öncelikle bu sorunuza yanıt vermeden önce beni bu açıklamaları yapmayı zorunlu hale getiren sebeplerden bahsetmek isterim, şöyle ki;
Biz Şube yöneticileri üyelerle tabanda birlikte ve fazlasıyla içli dışlı olduğumuz için üyelerin tepkilerini ve hassasiyetlerini daha iyi gözlemleyebiliyoruz. Sn. Genel Başkanın bu açıklaması da oldukça etkili olan bir şubenin üyelerinin bu tavır karşısında gösterdiği tepkinin sonuçlarının yarattığı olumsuzluklardan dolayı gereksinim duyduğumuz bir açıklamadır. Bu açıklamanın sosyal medyaya düştüğünün hemen ertesi günü üyelerimizin “TEMAD’a nereden gelirse gelsin siyasi bir kimlik mi kazandırılıyor?” tepkisiyle karşılaştım. Burada şu ayrıntıyı özellikle vurgulamak istiyorum, eğer Genel Başkan A partisinin değil de B partisinin lideri için de aynı söylemde bulunsaydı ben bir şube başkanı olarak bu algıyı ortadan kaldırmak adına bu açıklamayı yine yapardım. TEMAD ortak paydası “emekli astsubaylar” olan çok hassas üye profiline sahip bir dernektir ve asla siyasi bir kimliği olmamalıdır. TEMAD Bayraklı diğer şubelerde olduğu gibi her türlü siyasi görüşe gönülden bağlı üyelerden oluşmuştur. Biz yöneticiler farklı siyasi görüşlere sahip üyeleri bir arada tutma becerisini gösterirken kasıtlı olmayan bu açıklama örgütlenmemizi sekteye uğratma tehlikesi yaratmıştır. Şimdi gelen tepkilerden anlıyorum ki buna olumlu anlamda engel olmuşuz.
Bu olayda şu tespitimi de sizlerle paylaşmak isterim. Bu kasıtlı olmayan ve talihsiz olarak nitelediğim açıklamadan sonra Sn. Genel Başkanımızın resmi değil ama gayrı resmi olarak ve samimiyetle açıklamalarından o anda gelişen bir hareket olduğu yönünde duyumlar aldım. Hal böyleyken sosyal medyada bir kısım kimselerin Sn. Genel Başkanın bu açıklamasının siyaseten doğru olduğu ve bilinçli yaptığı yönünde açıklamalar yaptığını hayretle gördüm. Düşünebiliyor musunuz? Bu hataya meşruiyet kazandırmaya çalışacak kadar sığ görüşlü bir güruh da maalesef içimizde var. Şimdi siz üyenize ne anlatacaksınız? Bir kişi, bir kişi, bir kişi daha üye kazandırmak ve mücadeleye güç katmak adına yoğun bir mesai harcarken böyle talihsiz bir durumu kurtarmak adına sanırım bu açıklama ( http://bayrakli.temad.org/d-u-y-u-r-u/ ) çok yerinde oldu. Ben TEMAD Bayraklı Ş. Başkanı olarak masama gelen “istifa” ve “üyeliğini askıya alma” girişimlerini de engellemiş oldum. Çoğu üyemizin TEMAD’a ve yöneticilerine olan bağlılığı ve güveni bir kez daha arttı. Şunu net olarak ifade edeyim ki çok olumlu tepkiler aldım.
Gelelim ihraçlar konusuna. Bu konuyla ilgili yine emekli astsubay kamuoyunda tepkilere yol açan açıklamalar oldu, buradan hareketle üyelerimizden gelen tepki bu açıklamayı ( http://bayrakli.temad.org/temadda-disiplin-ve-ihraclar-uzerine/ ) yapmayı zorunlu kıldı. Önce de söylediğim gibi TEMAD Bayraklı üye profili bu anlamda çok bilinçli ve duyarlı, etkiye tepki diyelim isterseniz. Bence TEMAD camiasının böyle bir açıklamaya gereksinimi vardı. TEMAD çok saygın ve önemli bir adres, soru işaretlerinin biraz fazlaca ve uygulama şeklinin tartışılır olması gerçeği bu açıklamayı zorunlu kıldı. Her iki açıklamanın da TEMAD’ımıza, Genel Merkez ve Şube Yönetimlerimize itibar kazandırdığı ve güç verdiği kanaatini taşımaktayım. Tepki aldınız mı? Sorunuza gelince, olumlu anlamda çok tepki aldım. Bu konuyu iç bünyemizde de ilgili organlarla tartışıyoruz, daha fazla sosyal ortamda tartışılmasından yana da değilim aslında, müsaade ederseniz kurumsal kimliğimden hareketle bu soruya verdiğim yanıt bu şekilde kalsın. Sonuç olarak sizin bahsettiğiniz her iki bildirim de bence hedefine ulaştı. Kurumsal kimliğimizin verdiği sorumlulukla TEMAD’a bir artı kazandırmak adına tarihe not düşmüş olduk. Kurumsal anlamda yaptığımız bu paylaşımlar ne kadar interaktif ortamlar yarattığımızın da bir göstergesi oldu.
E.A. : Eski Tüzüğümüzde Büyük Şehirlerde ilk kurulan Şubenin İl Başkanlığını temsil edeceği yazılı olmasına rağmen Milli Savunma Bakanlığı Tüzüğümüzdeki İl, İlçe Başkanlığı kavramlarını keyfi bir uygulamayla kaldırdı. İzmir Şube sayısı en fazla olan ilimiz. Bu sizleri nasıl etkiledi.
H. T. : İl başkanlığı hususu sizin de bahsettiğiniz gibi eski tüzüğümüzde belirtilen şekilde uygulana gelen bir alışkanlıkla devam ediyor. Bu konu yeni tüzük çalıştayında ele alınmalı ve kesinlikle tüzüğe dahil edilerek meşru hale getirilmelidir. Kişisel düşüncemi sorarsanız ben oldum olası yaptığım bütün çalışmalarda tüzük dışına asla çıkmam, ama bu konuda maalesef halihazırda tüzüğe aykırı hareket ediyoruz. İzmir gibi 14 şubesi bulunan bir kentte bu şubelerin A protokolde temsili ve Genel Merkezimizle koordinasyonunu sağlayacak bir yapılanmaya şiddetle gereksinim var. Bunun adına “İl Başkanlığı” mı dersiniz “İl Temsilciliği” mi dersiniz bilemem. Ne şekilde olacak? Buna Tüzük Çalıştayı karar verecek. Biz İzmir şubeleri olarak bu konuda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Şu anda İzmir Şube Başkanlığımız ve TEMAD İzmir Şube başkanımız bu koordinasyonu hiçbir aksaklığa sebebiyet vermeden ve oldukça başarılı bir şekilde sağlıyor. Ama daha önce de söylediğim gibi bunun tüzüğe uygun hale getirilmesi gerekiyor, teknik olarak ayrıntılar konusunda çalışmalar yapan şubeler hazırlıklarına devam ediyor. Umarım sağlıklı ve verimli bir karar alır ve hayata geçiririz.
E.A. : TEMAD Tüzüğündeki bir kişi en fazla 3 defa seçilebilir ibaresi Tüzük Kurultayınca kaldırılmış olmasına rağmen MSB bu iradeyi tanımadı ve bu maddenin kalmasında ısrarcı oldu. Konu bir önceki yönetim tarafından yargıya taşınmıştı. Ancak yeni yönetim tarafından Anayasa Mahkemesinde olan bu davanın geri çekildiği bilgisi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
H. T. : Bu konuda resmi anlamda bir bilgi sahibi değilim dolayısıyla bir yorum yapmam uygun olmaz. MSB’nin bu konudaki tavrını anlamış da değilim. Hazmedilmesi zor bir karar. Bir dernek, başkanını ne kadar süreyle kaç kez seçeceğine kendi karar verir. Bunun dışındaki hiçbir kararı demokratik bulmadığımı belirtmek isterim. Bu hiç adil bir durum değil ve bu durumu bugün görmezden gelenler şunu bilmelidir ki adalet bir gün herkese gerekli olacak.
E.A. : TEMAD Tüzüğü sizce yeterli bir tüzük müdür? İradesi MSB tarafından yok sayılan ve mevcut yönetim tarafından iradesine sahip çıkılmayan Tüzük Kurultayı delegasyonu sizce verimli çalışmalar yapabilir mi?
H. T. : TEMAD Tüzüğü elbette yeterli değil ve acilen yeniden gözden geçirilmesi gereken öncelikli bir konu. Tüzüğün MSB tarafından bu şekilde kontrol altına alınması her TEMAD Yönetimini mutlaka rahatsız etmelidir. Tüzük Kurultayı Delegasyonunun bir anlamı kalmıyor ki bu şekilde. Delegasyon ne şekilde karar alırsa alsın MSB’nin onaylamadığı bir tüzük ne kadar ihtiyaca yanıt verir ki. Aslında Tüzük Kurultayı yapılmadan önce MSB’nin tüzük ile ilgili delegasyonun iradesinin aksine uygulamalarının bertaraf edilmesi için bir konsensüs sağlanmalıdır.
E.A. : Asb. Özlük hakları mücadelesinde 2012-2016 yılları arasında eylem öncelikli yöntem kullanılırken son dönemde yalnızca diplomasi ile sonuç alınmaya çalışılıyor. Yaşanan süreç ve gelinen son durum hakkında ne düşünüyorsunuz.
H. T. : Önceki sorularda kurumsallık ve devamlılık konusuna değinmiştim, işte şimdi tam burada lazım oldu. Bir önceki yönetim söylem eylem ve diplomasi konusunda kendince önemli gelişmeler sağlamıştı. Önceki yönetimin söylem- eylem süreci bugünkü diplomasiyle uyuşmuyor bu da mücadeleyi farklı bir boyuta taşıyor. Bu yönetim ise davaya bakışındaki farklılıklar nedeniyle hazırlığı on yıllar alan bu mücadeleyi kendince haklı olarak yeniden başlattı. Bence problem burada yani kurumsallık ve devamlılık. Bence artık TEMAD’ın kurumsal bir hafızası ve bir “Kırmızı Kitap” ı olmalı.
E.A. : Son olarak TEMAD ve asubay toplumuna yönelik bir mesajınız var mı?
H. T. : TEMAD emekli astsubayların tek ve yasal temsilcisidir. Davanın halli konusunda yöntem farklılıkları olması Genel Merkeze destek ve katkının sekteye uğramasına sebep oluyorsa bu doğru değildir. Doğru olan delegasyonun teveccühü ile 3 yıl süreyle seçilmiş Genel Merkez Yönetimine şubelerin destek ve iş birliği anlamında bağlılıkla uyum içinde çalışmasıdır. Genel Merkez yönetimleri sürekli uygulamalar konusunda şube yönetimleriyle fikir alışverişinde bulunarak kolektif kararlar almalı, asubay hak davasına sahip çıkma adına yapılacak olumlu olumsuz tüm eleştirilere hoşgörü ile yaklaşarak çözümler üreterek ve tabanını sahiplenerek görev yapmayı ilke edinmelidir. Bakınız sizinle bir tespitimi paylaşmak istiyorum şöyle ki; biz yaklaşık 3 aydır 9/2, tazminatlar, 18 yaş sorunu v.b. gibi temel asubay emeklilerinin sorunlarını tartışmıyoruz, tartışamıyoruz, gündemde tutamıyoruz. Neden acaba? Diyerek konuyu değerli okurlarımızın ve TEMAD sevdalılarının yorumlarına bırakayım. Bence bir Anadolu deyişinin dediği gibi “takkeyi önümüze koyup düşünme zamanıdır.” Geldiğimiz noktada hepimizin payı var bence. Bu dava hepimizindir ve çözülmeyecek sorun yoktur. Birlik ve beraberliğimiz daim olsun.
E.A. : Sayın Başkanım, zaman ayırıp sorularımızı cevapladığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Bende bana düşüncelerimi ifade etme fırsatı verdiğiniz için başta sizlere teşekkür ediyorum ve bu vesileyle TEMAD kamuoyuna şükranlarımı sunuyorum.
Röportajı gerçekleştiren: Halil ErgenliKapak Resmi : Mustafa Aytar